Bakıyorum, gövdemde aniden uzanıyor bir merdiven. Bir merdiven daha önce dayanmamıştı hiçbir boğaza, böylesine güzel, böylesine uzun ve tırmanılmaya aç. Cümleler kendiliğinden devriliyor. Ben hiçbir şey yapmıyorum pazartesileri, hiçbir şey yapmıyorum mutfak masaları, hiçbir şey yapmıyorum kültablaları, hiçbir şey yapmıyorum balkon demirleri, hiçbir şey yapmıyorum silah sesleri ! Hiçbir şey yapmıyordum ben, ortadan ikiye ayrılan gövdem...
Ben şimdi dünyayı bir küfür gibi dilinin üstünde döndüren bir ağza meyilliyim. Kuşkusuz biraz sinirli, biraz ve en az siz kadar delirmeye meyilliyim. Kuşkusuz kuşkularım damağıma yapışmışken sadece bir hakaretten ibaretim ve kendimi uzay boşluğuna tükürebilirim.
İbret alınacak cinsiyetsizliğimi de ağzıma alıp benzin istasyonları ve kamyon şoförleriyle öpüşeceğim. Kahrolun denge yoksunları, kahrolun polis tutanakları, kahrolun kanatsızlar, kahrolun çelik yelekler ve kahrolun bomba imha ekipleri... Asıl şimdi yana doğru eğiliyor dünya, yanında bir cenneti bir de cehennemi...
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder